Salı, Haziran 26, 2007

SOSİSLİ MUFFİN


Sabah kahvaltısını sevmeyen çocuklarıma, kahvaltıyı sevdirebilecek ne varsa yapmaya çalışıyorum. Aslında sosis, salam, sucuk gibi şeyleri yemelerini istemiyorum ama onlar bu gibi şeyleri daha çok seviyorlar. Hafta sonu hazırladığım bu muffinin içindeki peynir ve dereotuda, sosisler sayesinde yenildi. Ne yapalım, çocuklar için arada bir hile yapmak lazım:)
Malzemeler;
*4 yumurta,
*1 su bardağı sıvıyağ,
*1 su bardağı yoğurt,
*1 paket kabartma tozu,
*1 çay kaşığı tuz,
*3,5 su bardağı un,
*100 gr peynir,
*Arzu ettiğiniz kadar sosis,salam veya sucuk
*5-6 dal dereotu
Hazırlanışı;
1. Yumurtalar çırpılır, yağ, yoğurt ilave edilerek tekrar çırpılır.
2. Kabartma tozu ve un elenerek sıvı karışıma eklenir.Tuz da ilave edildikten sonra karışım iyice karıştırılır.
3. Peynir rendelenir,sosisler uygun büyüklükte doğranır, dereotu kıyılır ve hamur karışımına eklenerek karıştırılır.
4. Elde edilen bu karışım, içine muffin kağıt döşenmiş, muffin kalıplarına, kağıdın yüksekliğini aşmayacak ölçüde paylaştırılır.
5. Muffinler önceden 180 derecede ısıtılmış fırında üstleri kızarıncaya kadar pişirilir.
6. Fırından çıkan muffinlerin üstünü hafif bir mutfak bezi ile örterseniz, üstleri kuruyarak sertleşmez.

Pazar, Haziran 24, 2007

LİMONATA



Bu sıcaklarda buzlu limonatanın verdiği ferahlığı başka hangi içecek verir sizce?
Hiçbir şey diyenler için tarif aşağıda:)
Malzemeler;
*12 adet orta boy limon,
*2 su bardağı toz şeker,
*2 su bardağı su,
*7-8 yaprak taze nane,
*1 paket vanilya.
Hazırlanışı;
1.Öncelikle 2 bardak su ile iki bardak şekeri bir tencereye alıp, bir taşım kaynatın ve altını kapattıktan sonra bir paket vanilyayı ekleyerek, iyice karıştırın ve soğumaya bırakın.
2.Limonlardan 5 adetini iyice yıkadıktan sonra, kabuklarını rendeleyin.
3.Rendelenmiş kabuklarla, taze nane yapraklarını blendıra alarak, iyice parçalanıp karışmalarını bekleyin.
4.Bu arada tüm limonların suyunu sıkın ve çukur bir kaseye veya sürahiye alın.
5.Blendırda parçaladığınız limon kabukları ve nane yapraklarını, sadece mutfak işleri için kullandığınız temiz bir tülbentin arasına koyarak, sürahiye aldığınız limon sularının içine sarkıtın.Bu şekilde buzdolabına kaldıracağınız sürahiyi en az iki saat buzdolabında bekletin. Böylece limon ve nane aroması iyice limon suyunua geçmiş olacak.
6.Buzdolabından çıkardığınız limon suyunun içinden, tülbente sarılı limon kabuğu ve naneyi suyunu sıkarak çıkarın. Tülbentteki parçacıkların limon suyuna karışmamasına dikkat edin.
7.Soğuyan şekerli su ile limon suyunu birbirine karıştırın.
8.Elde ettiğiniz yoğun limonatayı, sürahide dolapta bekletebilirsiniz. Yoğun olan bu limonatayı servis yaparken bardaklara 1/2 limonata, 1/2 buzlu su şeklinde koyarak servis yapın. Damak tadınıza göre buzlu su oranını artırıp, azaltabilirsiniz.
Afiyet olsun.

Çarşamba, Haziran 20, 2007

NİCE YAŞLAR SÜMER......


Geçtiğimiz pazar yeğenimiz Sümer'in doğumgünüydü ve Sümer için resimdeki pastayı hazırladım. Oldukça kalabalık olacağımız için büyükçe bir pasta yapmak istedim ve iki katlı olarak düşündüğüm pastanın 1. katını dikdörtgen, ikinci katını yuvarlak pastalardan oluşturdum. Sümer'in vücut geliştirmeye karşı özel ilgisi olması sebebi ile de onu yansıtacak bir figur yerleştirmek istedim. Tabii ki hayalimde yapmayı planladığım figur, şeker hamurunu elime alıp çalışmaya başladıktan sonra suya düştü. Çünkü sıcak havadan etkilenen şeker hamuru kesinlikle forma girmedi ve modelleme yaparken çok zorlandım.Örneğin vücut ile başın arasına defalarca boyun yapmak zorunda kaldım. Çünkü başı yerleştirdikten sonra boyunu oluşturan hamur, hemen yamuluyor, baş gövdeden çıkmış gibi oluyordu. Aynı şeyi kollarda da yaşadım. Elindeki ağırlıkları havaya doğru kaldırmasını planladığım figurde, kolları yamulduğu için ancak bedene tutturarak veya haltere dayayarak yerleştirebildim. (Hamurun içinde destek amacı ile kürdanlar olduğu halde)
Neyse ben bu sefer şeker hamuru ile çalışırken çok zorlandım. Acaba sıcaklarda bu işi kolaylaştıracak bir formül bilen varmı?
Durum böyle olunca kaplama olayıda en basite indirgenerek, resimde görüldüğü gibi oldu.
Pastamızın 1. katını oluşturmak için midi fırın tepsisini kullandım. Bu pastada pandispanyanın iki değişik çeşit ve renkten oluşmasını istedim ve bunun için aynı tepsi ile her zaman yaptığım kakaolu pandispanyayı ve aşağıda tarifini yazacağım vanilyalı pandispanyayı yaptım. Vanilyalı pandispanya benim ve yiyenlerin çok hoşuna gittiği için tarifini aşağıda yayınlayacağım.
Kakaolu pandispanyayı 12 yumurta ölçüsü ile yaptım ve pişen keki ikiye böldüm.Birinci katı Sevgili Pastacı-Burcu'nun bana gönderdiği straforun üzerine yerleştirdikten sonra, üstüne çikolatalı ganaj sürerek, vanilyalı pandispanyayı yerleştirdim ve üstüne az miktarda portakal suyu sürerek nemlendirdim. Bu katın üstünü de krema ile çırptığım pastacı kreması ve dondurulmuş böğürtlen ( çözdürüp, suyunu kuruttuktan sonra)ile kapattım. Böğürtlenlerin üstüne çok ince krem şanti sürerek, kakaolu pandispanyanın ikinci katını yerleştirdim ve krem şanti ile çok ince bir şekilde kapladığım dikdörgen pastayı yuvarlak pastayı hazırlayıncaya kadar buzdolabına koydum. Yuvarlak pastada kakaolu pandispanyadan oluşuyordu. 24 cm çapındaki kalıp için 8 yumurta ölçüsü kullandım. Pişen pandispanyayı üçe böldüm. Aralarına çikolatalı ganaj, ortalarına böğürtlen yerleştirerek onuda krem şanti ile kaplayıp dolapta beklettikten sonra, kırmızı boya ile renklendirdiğim şeker hamuru ile kapladım. En son figür için en üste ve ortaya bıçak yardımı ile çentikler açıp, figürü ve halteri yerleştirdim.
Vanilyalı pandispanya ( tarif Karen Goble'nin Celebration Cakes kitabından )
*5 adet orta boy yumurta,
*315 gr oda sıcaklığında tereyağı veya margarin( Ben tereyağı kullandım)
*315 gr toz şeker,
*375 gr un,
*3 adet limonun rendelenmiş kabuğu ( ben 3 adetin fazla olacağını düşünüp, 1 adet uyguladım)
*2 paket vanilya,
*1/2 su bardağı toz badem.( orjinal tarifte 90 gr dövülmüş fındık veya ceviz )
tereyağı ile toz şekeri, şeker eriyinceye kadar çırpın, yumurtaları tek tek katarak, karışım iyice beyazlaşıncaya kadar çırpmaya devam edin. Elenmiş un ve vanilya ile limon kabuğu ve bademi de ekleyerek, spatula ile iyice karıştırdığınız karışımı, yağlı kağıt serilmiş kalıba döktükten sonra 160 derecelik önceden ısıtılmış fırında 50 dakika kadar pişirin. ( Pişirme işlemini kendi fırınınızın pişirme özelliğine göre kontrollü olarak gerçekleştirin. Kürdan testi ile pişip pişmediğimi kontrol edin. Belki 50 dakikadan fazla belkide kısa sürede pişebilir.)

Pazartesi, Haziran 18, 2007

GELİN VE DAMAT KURABİYELERİ


Malum yaz aylarında düğünlerde artıyor. Haziran sonunda bizimdebir düğünümüz var. Yeğenlerimiz Esra ile İsmail'in düğünü. Düğün Haziran sonunda ama biz şimdiden eğlencelere başladık bile. Pazar günü oğlumuza kına yaktık. Yani damat kınası yaptık. Önümüzdeki hafta da kız kınası ve sonraki haftada düğün:) Aynı gün damadımızın kardeşi Sümer'ciğimizin de doğum günü vardı. Sümer'e doğum günü pastasını ben yaptım. Bu pastayı ve yaşadıklarımı bir sonraki yazıda yazacağım. Pastayla beraber günün anlam ve önemine uygun bir şeyler hazırlamak istedim ve gelin &Damat kurabiyelerinden yaklaşık olarak 50 adet hazırladım.

Kurabiyelerimizin yarısı tarçınlı - zencefilli kurabiye. Diğer yarısı ise vanilyalı sade kurabiye. Şeker hamuru ile süslediğim kurabiyeleri dore renkli, kalp şeklinde ve kurabiyelerle aynı büyüklükte kartonların üstüne koyup, minik ambalaj paketlerinin içine yerleştirdim. Böylece taşırken kırılmalarını ve bir birlerine değerek yapışmalarını önlemiş oldum.Ama ambalajlı resimlerini çekmeyi unutmuşum.

Salı, Haziran 12, 2007

EN GÜZEL MASALLAR BU PASTADA


Neden en güzel masallar bu pastada?
Çünkü okumayı-yazmayı bile henüz öğrenmediğim günlerde, hayatımda biri mavi deri ciltli, diğeri bordo deri ciltli iki kitap vardı. İçlerinde çok güzel resimleri olan bu iki kitap, elimden hiç düşmezdi ve resimlere ait hikayeleri merak eder, anneme okutur, o yaşta oturur onu dinlerdim. Kitaplardan biri" Binbir Gece Masalları" diğeri ise "Dede Korkut Hikayeleri" idi. Okumayı öğrendiğimde de içindeki kelimeler ve konular yaşıma ağır gelsede yine de bu iki kitabı defalarca okudum. Büyük oğlum Uğur'a da çocukluğumun en unutulmaz hikayelerini bana armağan eden bu kitapları, okuması için aldım. Ama nedendir bilmem, oğlum benim kadar hevesli okumadı. ( Bu durum çocuklarımızda kendimizi aramamamız gerektiğini bir kez daha bana hatırlattı:) )
Bu gün Uğur'un okuduğu okula, Bora'yı kayıt ettirmek için gittim ve bu arada Uğur'un Sevgili öğretmenleri içinde koca bir yıl gösterdikleri sabır ve özveri için teşekkür amaçlı bu pastayı yapıp götürdüm.



Pastamızı 33x28 cm büyüklüğünde bir tepsi kullanarak yaptım.
Pandispanya olarak Emel Başdoğan'ın her zaman kullandığım kakaolu pandispanyasını 12 yumurta ölçüsü ile yaptım ve ikiye böldüm. Yine Emel Başdoğan'ın kitabından 8 yumurta ile yapılan vanilyalı pandispanyasından da pişirerek, tümünü soğuması için beklettim.
Krema olarak,iki paket Crem Ole'ye bir paket labne peyniri karıştırarak hazırladığım kremayı kullandım.
Kakaolu pandispanyanın ilk katını, portakal suyu ile nemlendirdikten sonra, üstünü krema ile kapattım ve dondurulmuş ( çözdürülüp, suları süzdürüldükten sonra) vişne koyarak üstüne ince bir kat sade krem şanti sürüp, vanilyalı pandispanyayı yerleştirdim. Bu pandispanyayıda portakal suyu ile nemlendirip, Crem ole sürdüm ve üstüne bolca damla çikolata yerleştirdim.
Kakaolu pandispanyanın ikinci katı ile pastayı kapattım ve kalan krema ile her tarafını ince bir tabaka şeklinde sıvadım.Bu şekilde bir gece bozdolabında beklettim. Sabah dolaptan çıkardığım pastaya, bıçak yardımı ile kitap şekli verdim ve uygun renkteki şeker hamurları ile kapladım. Gıda boyaları ile süslediğim pastaya, sarı yaldız ve fırça yardımı ile eski kitap havası vermeye çalıştım.

İlk defa bu kadar büyük pasta yaptım ve bu büyüklükteki bir pasta için kaplayacağınız şeker hamurunun miktarının çok olması gerektiğini ve açarken büyük açmanız gerektiğini öğrendim. Küçük tuttuğum hamurları çekiştirirken, resimlerde de görülen yırtılmalar oldu. Birde sıcaklarda şeker hamuru elinize alır almaz, yumuşuyor ve kışa göre daha zor çalışılıyor. Bu sebeple yaz sıcaklarında krema ile kaplanan pastaların daha pratik ve kolay olacağını düşünüyorum. Bu pasta ile ilgili yazacaklarım bu kadar.

Pazar, Haziran 10, 2007

KUŞADASI KURABİYESİ


Bu kurabiyeyi aşağı yukarı 15 yıl kadar önce bir Kuşadası tatilinde öğrendim. Bir bayrama denk gelen tatilimizde, orada bulunan bazı dostlarımızı ve onların büyüklerini bayram ziyaretine gittiğimizde limonata ile ikram etmişlerdi. Limonta ile zenginleşen tadına bayılmıştım. Sorduğumda, Kuşadası'nın yerli halkının çok eskiden beri bayramlarda bu kurabiyeyi yaptığı ve limonata ile beraber ikram edildiğini söylemişlerdi. Tarifini verirken de hamuru yoğurduktan sonra üstünü örterek beklettikleri ve ara ara un ekleyip, yoğurarak, hamurun mümkün olduğunca fazla un almasını sağladıklarını, böylece kurabiyenin daha sert olduğunu ve çok uzun süre dayanabildiğini söylemişlerdi. Bu şekilde öğrendiğim ve sonrasında benimde çok sık yapar olduğum Kuşadası kurabiyesinin bu güne kadar sayfamda olmadığını geçenlerde fark edince ilk yaptığımda yayınlama kararı aldım ve işte tarifi.
Malzemeler;
*250 gr tereyağı ( oda sıcaklığında )
*1 adet yumurta beyazı,
*1 çay bardağı toz şeker,
*Yarım limonun suyu,
*1 paket kabartma tozu,
*1 su bardağı kadar sarı kuru üzüm,
*Alabildiği kadar un,
*1 adet yumurta sarısı ( üstüne sürmek için )
Hazırlanışı;
1. Öncelikle yağ ile şekeri, şeker iyice eriyinceye kadar karıştırın.
2.Sırası ile yumurta beyazı ve limon suyunu katıp karıştırın.
3.Kabartma tozu ve unu ekleyerek, kulak memesindenden biraz daha sert fakat dağılmayacak ayarda bir hamur hazırlayın.
4. Hamura üzümü katarak tekrar yoğurun.
5. Yoğurduğunuz hamuru üç parçaya ayırın ve her bir parçayı 4 cm çapında rulolar haline getirin.
6. Ruloları baklava dilimi şeklinde verev olarak kesin. Üstlerine yumurta sarısı sürün ve çatalla çizik atarak şekil verin.
7. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında üstleri kızarıncaya kadar pişirin.

Çarşamba, Haziran 06, 2007

ÇİKOLATALI MACARON


Bende en sonunda görüntülerine bayıldığım meşhur macaronlardan yapmaya çalıştım. Tarif Sevgili Bizim Pastane-Zinnur'un tarifi. Sevgili Zinnur o kadar detaylı ve güzel anlatmışki, tarifi uygularken hemen hemen hiç zorluk çekmedim. Zinnur'un tarifi merak edenler için burada.Sadece macaron hamurunu biraz büyük sıkmış olmalıyım ki, Zinnur'un verdiği ölçüden sadece 7 adet (birleştirdikten sonra ) çıktı. Fırında iken etekleri daha belirgin olduğu halde, fırından çıkardıktan sonra, etekler biraz çöktü. Nedenini bilemiyorum ama bir kaç kez daha denedikten sonra bunu aşabileceğimi düşünüyorum.
Tadına gelince; muhteşem bir tad. Ben ve tadan herkes çok beğendik. Yoğun çikolata tadında, çıtır bir kabuk içinde yumuşak kek ve birde çikolatalı krema. en kısa zamanda limonlusunu da denemek istiyorum. Muhteşem tarif için çok teşekkürler Zinnur.

Pazartesi, Haziran 04, 2007

KABAKLI VE PEYNİRLİ ÇÖREK


Benim çok sevdiğim tuzlulardan biri olan kabaklı-peynirli çöreği uzun zamandır yayınlamak istiyordum. Bu güne kısmet oldu. Ben bu sefer çöreğe ekleyeceğim kabakları, kabak dolmasının içinden çıkan kabaklardan yaptım. Dolma içinden artanları genellikle mücver yaparak değerlendiriyorum. Bu sefer bu çöreği yapmak için bana ilham verdiler ve bende uzun zamandır yapmak istediğim çöreklerimi yaptım.
Malzemeler;
*3 adet yumurta,
*1/2 su bardağı yoğurt,
*1/2 su bardağı sıvıyağ,
*1 su bardağı kadar ufalanmış beyaz peynir,
*1 paket kabartma tozu,
*Yaklaşık 2 su bardağı dolusu rendelenmiş kabak,
*1/3 demet maydanoz,( aslında dereotuda konuyor ama bende kalmamıştı. Siz eklerseniz daha güzel olur)
*2,5 su bardağı un.
Hazırlanışı;
1.Yumurtayı güzelce çırpın.
2.Sırası ile yoğurt ve sıvıyağı katarak tekrar çırpın.
3.maydanozları ince ince doğradıktan sonra, peynir ve rendelenmiş kabak ile harmanlayın.
4.Un ve kabartma tozu ile sıvı karışımı güzelce çırpın.
5.Son olarak, kabaklı karışımı katıp, kare bir borcama yada içini yaplı kağıt ile kapladığınız bir fırın tepsisine dökün. Tepsiyi elinizle sallayarak hamurun her yere eşit dağolmasını sağladıktan sonra, önceden orta derecede ısıttığınız fırında üstü kızarıncaya kadar pişirin.
6. Piştikten sonra fırından çıkarın ve üstüne temiz bir mutfak havlusu örterek soğumasını bekleyin.Afiyet olsun.
*